Prof. Dr. Mehmet Remzi Sanver
Bende en güçlü iz bırakan hatıralardan biri öğrencilerimizin protesto için Rektörlüğe gelişleriydi. Henüz birkaç günlük rektördüm. Göreve başlamamdan önce yapılmış bir yerleşim planlaması ben göreve başladığımda uygulandı. Yerleşim kararlarında herkesi memnun etmek zaten imkânsızdır; ancak bu defa fakültelerinin yeni yerini hiç beğenmeyen ve çok kızgın bir öğrenci grubu vardı karşımda. Az sayıda da değillerdi hani. Bu arada güvenlikten, Rektörlüğün önünde toplanan kalabalığın içinde öğrencimiz olmayanların da bulunduğu bilgisi ulaştı. Yönetim kademesiyle alacağımız aksiyona dair yaptığım değerlendirme toplantısında gündeme muhtelif seçenekler geldi. Bu seçenekler temsilci bir grubu Rektörlüğe davet etmekten kampüse polis çağırmaya kadar uzanan bir yelpazedeydi. Biraz o zamanki gençlik özgüvenim biraz da göreve yeni başlama heyecanımla klasik çözümlerin dışına çıkmayı tercih ettim. Kalabalığın çoğunun öğrencilerimizden oluştuğunu bilmenin verdiği güvenle de bir megafon buldurup dışarı çıktım. Muhataplarım kızgın da olsalar aralarına karışmam çok iyi karşılandı. Bazen protesto edildim, tartıştık, gergin anlar oldu; bazen de birlikte kahkahalar attık. Birlikte saatler geçirdik ve neticede kalabalık dağıldı. İkna mı oldular yoksa benden mi bıktılar hâlâ bilmiyorum; ama neticede önemli bir tepkiyi BİLGİ kültürüne yakışır biçimde göğüslemiş olduk. Hayatımın çok ilginç ve çok değerli bulduğum tecrübelerinden biridir bu yaşadığım. O gün orada olan öğrencilerimizi hâlâ sevgiyle anarım.